3 Şubat 2010 Çarşamba

GOURMET BURGER KITCHEN(GBK)

Türkiye’ye Kanyon’da restoran açarak iddialı bir giriş yapan Gourmet Burger Kitchen(GBK), Go Mongo ve Pizza Days’in de dahil olduğu Aresta Gıda’ya bağlı.

İlk açıldığında Londra’daki GBK’yı bilen bilmeyen birçok lezzet düşkününü Gönen’den(Balıkesir) gelen etleriyle ve özel sos/malzeme kombinasyonuyla oldukça heyecanlandırmıştı GBK. 225g’lik ve gerçekten de lezzetli olan Gönen’den gelen dana etiyle hazırlanan hamburger köftesi bir anda nasıl olduysa oldu gözle görünür halde ufaldı ve bunun üzerine garsona sorduğumuzda köftenin 180grama düştüğünü öğrendik . Çoğu lezzet düşkününü hayal kırıklığına uğratan bu hareket Türkiye’deki tipik restorancılık anlayışını hatırlattı, bu arada köfteler ufaldı fakat fiyatlar aynı kaldı. GBK’nın felsefesi olan(internet sitelerinde yazdıkları gibi) hamburgerin Rolls-Royce’unu sunma amacı hamburger köftesinin ufalmasıyla bir hayli sapmış oldu. Özel sosları(kendi hazırladıkları relish sos, krema sos, rokfor sos, barbekü sos vs.) olmasa o kocaman hamburger ekmeğini büfe hamburgeri niyetine yiyeceksiniz nerdeyse. Bildiğiniz gibi Burger King bile hamburgerlerinde daha çok et sunuyor. Tabi bir hamburgeri sadece köftesiyle yargılamak doğru olmayabilir, ekmekleri ve sosları gayet başarılı, soslar da zaten İngiltere’deki tarifler ile yapılıyor, maliyet düşürmek için henüz onlara el atmamışlar fakat ekmek-köfte oranında ekmeğin ezici üstünlüğünü yumuşatmak için ekmeklerin de ufaldığını öğrendik. Tabiî ki bu boyutlarıyla bir hamburger gerçek GBK tutkunlarını tatmin etmiyor ve ilk günlerindeki halini arıyoruz bu restoranın.

Bunun dışında eskiden çok lezzetli olan falafellerin de lezzetinde bir eksilme var, eskiden kıtır kıtır dış yüzeyi kızarmış olan falafeller artık daha yumuşakça ve tazeliğini kaybetmiş gibi gözüküyor. Ayrıca etlerde de bekleyince oluşan o garip tat birkaç sefer ne yazık ki ziyaretlerimizde denk geldi. İngiltere’deki merkezden denetlemeye gelecek birisi GBK’nın bu halini hayal kırıklığı ve üzüntüyle karşılayacaktır.

İlk açıldığı hali ile devam etseydi GBK , belki de İstanbul’un en iyi hamburgercisi olabilirdi ama lezzetli hamburger piyasasının zayıf olduğu İstanbul’da ilk üçe bile girmekte zorlanacaktır.

DÜKKAN BURGER

Emre Mermer’in başlattığı özellikle Amerika’da çok yaygın olan “steakhouse” akımı, bu restoranların uzantısı ve hayli basitleştirilmiş hali olan burger corner’leri ile devam ediyor. Emre Mermer iyi bir girişimci ve restoran işletmecisi olarak burger corner’ın ilk örneğini de Dükkan Burger adıyla Bebek’te açtı ve yavaş yavaş heryere bu lezzetli küçük hamburgerciler yayılıyor.

Hamburger köftesinde çok güzel bir baharat oranı var, ilk ısırıkta direk karabiber tadını hissediyorsunuz. Kıyma da Emre Mermer’in steakhouse’una yakışacak lezzette. GBK’ya veya Burger Bar’a oranla gayet sade bir içeriği var, ekstra özel bir sos eklenmeden hamburgeriniz sunuluyor. Klasik hamburger ve cheeseburger lezzetli atıştırmalıklarken, bu hamburgercinin spesiyalitesi olan “Dükkan Burger” insanı gayet güzel doyuruyor(zor doyanları bile önden patates kızartması ile tatmin edecektir), 200 gramlık köftesi, dana baconı, peyniri ve fırınlanmış soğanıyla belki de İstanbul’un en lezzetli hamburgeri. Klasik hamburger, cheeseburger ve acıburger de ise 150 gramlık kıyma köftesi var. Bu hamburgerler öncesinde Dükkan Burger’in kendine has yağlı kağıt içinde sunumu ile çok güzel kızartılmış, sapsarı patates kızartmaları afiyetle yenebilir.

Sade ama lezzetli içeriği, sade ama yeterli menüsü, sade ama şık dekorasyonu ve sade ama hoş sunumu(hamburger yağlı kağıda sarılarak ve ortardan ikiye kesilerek sunuluyor) ile Dükkan Burger İstanbul’un hamburger severler için önemli duraklarından biri.

BALIKÇI KAHRAMAN

İstanbul’da kalkan balığı denilince akla gelen ilk restoran Rumeli Kavağı’ndaki Balıkçı Kahraman’dır. Salaş balıkçılara has dekorasyonu ve garsonlarıyla, ayrıca uzak konumu ile klasik ye-kalk(fast-food) balıkçılarını andırsa da alkollü içecek servisi ve hayli yüksek gelen hesapları ile İstanbul’un lüks balıkçılarına benziyor hatta fiyatlarıyla geçiyor.

40 dakikada odun fırınında pişen kalkan balığı Balıkçı Kahraman’ın spesiyalitesi. Bu pişirme tekniği ile tüm balıkçılardan ayrılıyor, odun fırını pidecilerde bulabileceğiniz tarzda. Kalkan balığınızı beklerken yediğiniz tereyağıyla sahanda pişirilmiş üzerine hafif kaşar serpiştirilmiş karidesler gayet lezzetli. Aynı zamanda kalamarlar da yumuşaklığı ve kızartmasının kıvamında olması ile gayet başarılı. Salatalar ise bol zeytinyağlı ve limon sosu ile geliyor, onlar için de lezzetli denebilir. Bu sosa restoranın kendi hazıladığı kıtır kıtır beyaz somun ekmeği batıracak da vardır fakat bu sosdan mutlaka rahatsız olacak müşteriler de vardır, sipariş alınırken bu konuda bir soru sorulmuyor. Mısır ekmeği ve mısır unundan yapılmış pideleri her daim sıcak ve tadılması gereken lezzetlerden, keyifle yeniliyor. Onun dışında beyaz peynir ve meze fena değil. Lakerda ise lezzetli ama biraz yumuşak, torikten mi yapılmış yoksa palamuttan mı, kafamızda soru işareti oluşuyor.

Ana yemeğe gelirsek, müşterilerin büyük kısmının(hatta hepsinin) Balıkçı Kahraman’a geliş sebebi olan kalkan balığı dört dörtlük ve İstanbul’da başka bir yerde yiyemeyeceğiniz lezzette. Etler löp löp ve yumuşacık, tabi bunun sebebi 40 dakika boyunca doğru ısıda yavaş yavaş odun fırınında pişmesi. Kalkanın geniş bir sini içinde sunumu insanın aklına tandırda pişmiş kaburga dolmasının sunumunu getiriyor, zaten kaburga dolmasını servis eden garsonla Balıkçı Kahraman’daki garson aynı soruyu soruyor: Ben ayıklayayım mı, kendiniz mi ayıklarsınız?

Kalkanlar gayet taze ve gayet lezzetli, belli ki doğru yerden temin ediliyor. Bunun yanında gelen kalkan ciğer insanı mest edecek cinsten bir lezzet, kızartma kalkan ciğerinin dışarısı kıtır içerisi krema kıvamında adeta deniz kokusu yedirilmiş bir kaz ciğeri. Farklı lezzetleri sevenler için bir cevher.

Kalkan balığı bilindiği gibi az çıkan ve denizlerimizin en lezzetli balıklarından biri olduğu için pahalı bir balıktır fakat Balıkçı Kahraman’ı salaş bir restoran olarak görüp fiyatın makul geleceğini sakın düşünmeyin zira hayal kırıklığına uğrarsınız, bu özel lezzet için Boğaz’da lüks bir balıkçıda ödediğiniz hesaptan daha yüksek bir hesap ödemeniz kuvvetle muhtemel.