22 Aralık 2009 Salı

KÖFTECİ HÜSEYİN

Taksim’de Fitaş’ın arka sokağında(Zübeyir Ocakbaşı ile aynı sokakta) bulunan ve küçük dükkanda genelde çevre esnafa hizmet eden Köfteci Hüseyin 30 küsür senedir ev tipi köfteleriyle müşterilerini mest ediyor. Eski müdavimlerinin bildiği gibi bu köftecide önceleri ocağın başında duran, kendine has bir babacan tavrı olan rahmetli Hüseyin Taşsöken tarafından köfteler pişirilir, çocukları ve akrabaları garson olarak servisi yapardı. Öğlen servis başlar 30-35 kg kıyma(kuzu dana belli bir oranla karıştırılarak)+ekmekten oluşan köfte saat üç-dört gibi bitince restoran kapanırdı. Şimdi Hüseyin Ağabey’in oğlu ocağın başında ve köfte miktarını biraz artırdı, böylece köfteler saat beşe kadar ulaşılabilir oluyor, köftelerin her gün 1 saat bile daha fazla ulaşılabilir olması müdavimleri için bir kardır diye düşünüyoruz (Güngören’de de şube açtıklarını duyduk fakat henüz orayı test edemedik).

Müşteriler ya yoldan geçenler ya da müdavimleri bunun dışında çevre esnafa ciddi bir paket servisi yapılıyor.

Köftelerin formülünü bilmiyoruz fakat diğer sokak/restoran köftecileri gibi İnegöl-Tekirdağ benzeri ekmeksiz köfteler değil, daha çok ev köftelerini andırıyor fakat evde bu lezzet tutmuyor, hem kıymanın tadından hem de kullanılan orandan. Bunda belki de köftenin içeriği dışında kömür ızgarasında pişmesinin de etkisi olabilir.

Köfteci Hüseyin’de köfte dışında tabiî ki piyaz var ve piyaz da bir harika(her ne kadar çiçek yağı kullanılıyor olsa da). Kullanılan fasulye iyi olmasının dışında mevsime göre değişen garnitürlerin de etkisi var zira bahar/yaz aylarında taze, kıpkırmızı ve çeşnili domates ekleniyor veyahut da kış ise havuç/kırmızı lahana ekleniyor, soğan ve yeşillik ise sabit. Turfanda veya lezzeti olmayan sebzelere şimdiye kadar rastlamadım. Bunun dışında piyazlar da haşlanmış yumurta dilimleri yok. Ekmekler ise her daim fırından yeni çıkmış gibi dışı kıtır, içi yumuşacık ve lezzetli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder